30 Ocak 2015 Cuma

Bilet.

Merhaba okuyan! 

Şuan bu kelimeleri sana paris yolunda yazıyorum. Evet. Zamanı gelmişti ve ben o hayalimi gerçekleştirdim. 

Tek başıma avrupa turuna çıktım! 10 gündür burdayım. 10 gün içinde Fransa Almanya ve İsviçreyi gezdim karış karış. Şuan parise doğru gidiyorum. Pazar günüde barcelonaya uçuyorum. Valla. 

Dimi bende şaşırıyorum böyle düşününce ama yaptım resmen. 

Keşke demedim, uygun zamanı bekledim. Okul biter bitmez bindim uçağa. Bütleri bile beklemedim. Zaten bütede kalmamışım çok şükür. 

Bakalım neler bekliyor beni. Gezecek çok ülke var okuyan. Küçük bir çanta hazırla, kulaklığını ve uçak biletini alıp yola çık! 


27 Kasım 2014 Perşembe

Kapı

Düzelmedi. 
Hiçbir şey düzelmedi sevdiğim. Gidişinin ardından kalanlar peşimi bırakmadı. En olmadık yerlerden yaktı yine. 

Hani dedin ya "olmaz" olmaz. 
Olmadı. Gerçekten olmadı sevdiğim, sen varken olmazdı, gittikten sonrada olmadı. 
Aşk olmadı.
Sağlık olsun. 

Gidişinin ardından bi kapı açıldı sevdiğim, o kapının arkasında karanlık, çıkmaz yollar vardı. Yalnızlık vardı. Olmadı. Sensiz yapamadım.  

Fiziksel bi acı hissettin mi hiç? Böyle, nefes almaya çalıştın, ama olmadı. Bi insanın içinin acıması nedir bilir misin? 
O yumruk. Yutkunamama. Bilmezsin. 

Sensizlik çok şey öğretti. Oyuncu oldum,
rol yapabiliyorum artık. Mükemmel yaşıyormuş gibi davranabiliyorum. Yokmuşsun gibi. 

Seninle aynı isimde olan insanlar var hayatımda. Ama seninle aynı isimde olduklarını fark etmedim biliyo musun? 

Sana özel değilmiş oysa, senden varmış yanımda. Ama ne fayda. Onları fark edememişim. Düşünsene. 

Seni heryere yazdım sevdiğim. Farklı şehirlere kazıdım adını. 
Deniz'i nasıl sevdiğimi bilirsin, mavisini huzurunu. Seni tanıyor. Yazdım seni, a
ma herşeyi söylemedim. Kıskanırım bilirsin. 

Seni kimseyle paylaşmadım. İstemedim, belki paylaşsaydım geçerdi. Geçmedi.

Olmadık yerlerde nasıl şarkılar çıktı karşıma, bilemezsin. 
Geçenlerde çok sevdiğim birinin arabasına zarar verdim istemeden. Nasıl üzüldüğümü tahmin edebilirsin. 
Ben o gece, alkolün bana verdiği yetkiye dayanarak anlattım seni sevdiğim. Bana derdimi unutturdun. Bunu yapabilecek tek insandın. Derdi dertle unutmak. 
Seni şöyle tanımladım, istanbul manzarasını izler gibi izlerdim. 

Sigara dumanına karışıp gitmedin.

Ama ben gidiyorum. Çok uzaklara, gitmek istediğimiz yerlere gidiyorum. 
Sensiz gidiyorum.  
İlkler unutulmuyor diyolar. 
Haklılar be. 



























20 Eylül 2014 Cumartesi

Ooo

Ooo kimler gelmiş kimler gelmiş, sercan beyler gelmiş.
Geldim anasını satayım. 

Son yazmamın üzerinden yıl geçmiş. Varsa bi hınkk puh! alırım. 
Keyfimden mi? Çalışıyoruz heralde. 
2 üniversite okuyorum. Okumaya çalışıyorum. Bakalım ne olacak.

Geçen gün google bey'e "ne zaman emekli olurum?" yazarken yakalım kendimi?

Pardon?

Ulan şerefsiz 19 yaşındasın, ne emekliliği? 

Size bir öneri; yaklaşık 3 senedir çalışan bir insan olarak söylüyorum ki, zorunlu olmadıkça çalışmayın, yada şöyle söyliyim ben zorunlu olmadığım halde çalışıyorum ama bi sorun niye? 

Çünkü para kazandıkça kazanasın geliyor. Ekonomik özgürlük oluştukça özgürlük artıyor. Ama yapmayın, öğrencilikten çok ofis hayatı yaşamayın, gerçektrn yapmayın. Zaten hayatınızın geri kalanını çalışarak geçireceksiniz. Anne baba'dan, kyk'dan alın, 100 değil 50 alın, ama çalışmayın.

Öğrencilik hayatı kadar güzeli yok yemin ederim. Stresi bile güzel.

Mesela şuan evdeyim, uykum var ve uyuyacağım birazdan. 

YA KİME DİYORUM DUYUYO MUSUNUZ!

CUMARTESİ GECESİ NE GECESİ LAN AKŞAMI UYUKLUYORUM.

Ruhumun kırkı var içeride. Zengin olmam lazım ya.

Neyse uğrarım yine. 

Eyvolle.

28 Kasım 2013 Perşembe

Hoop selam,

Blogcum biz resmen görüşemiyoruz be canım. 
Biliyorum benim hatam... Neyse ya, okul falan koşuşturuyorum.
Yalnız değilim elbette kulaklıklarım eşlik ediyor yine. Yalnızlığımın en büyük ortakları onlar, onlar ve kulağıma fısıldadıkları.

Bigün "bunu nasıl yapmışım ben ya?" diyeceğim şeylerin listesi hayli kabarık. Bunların farkında olmam çok ironik di mi. Aslında ironik değil. Her insan farkındadır ama itiraf edemez kendine. 

Korkaklığım yaptığım hataların başrolü. 
Aslında ben haklıydım. Haklıydım. 

O değil ben
Benim ya. Ben. Kör müsün.
Nasıl görmüyosun nasıl görmemeye çalışıyosun.
Korkaklığım sessizliğimde de çok önemli rol oynuyor.

Sessizliğimin çığlıklarını biri duyacak diye korkuyorum. Buna bile korkuyorum.
Ama duymazlarsa ölürüm bunu da biliyorum.

Öptüm iyi bak kendine. 

12 Haziran 2013 Çarşamba

Bağzı Şeyler.

Merhaba okuyan. 
Geldim sonunda. Çok şey yaşandı 23 Mayıs'tan şu güne. 
Yani. Hissizim şuan. Fazla biber gazından beynim etkisiz gibi. Düşünemiyorum resmen. Bazı şeyleri kaybettim. Kaybetmeyede devam ediyorum. Hızla. 
Hızla su alan bi kayık gibi. Şuan şunu yazarken bile okumamam gereken şeyler çıkıyor karşıma. 
Ve yine. 

Bugün biten bazı şeyleri fark ettim. Bitmesinin iyi olduğunu düşündüğüm şeyler. 
İçimde garip bi öfke var. Polisin gezi'deki öfkesi kadar olmasa da ona yakın. 

Yüzüme bi tazyikli su yesem anca ayılırım herhalde. 
HOŞÇAKAL BAĞZI ŞEYLER.

23 Mayıs 2013 Perşembe

Yalan.

Yazamadım. Yalancının tekiyim. Söz vermiyorum. Ama en uygun zamanımda yazacağım. 

16 Mayıs 2013 Perşembe

Uyku.

Anlatacak çok şey var okuyan. Ama çok uykum var. Sabah yazarım. İyi geceler.